Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

kırıcı olmak

См. также в других словарях:

  • sertleşmek — nsz 1) Sert bir durum almak, katılaşmak Yarı ağarmış yumuşak kumral sakal tersine dönerek diken gibi sertleşti. R. N. Güntekin 2) Gücü artmak, zorlu bir durum almak İklim sertleşti. 3) mec. Bir kimsenin davranış veya sözleri sert, kırıcı olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kötü — sf. 1) İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı Kötü bir kalem. 2) Zararlı, tehlikeli Kötü adam. 3) Korku, endişe veren Yabancının bu kötü kasdına yalnız azmimizle karşı koyduk. R. E. Ünaydın 4) Kaba ve kırıcı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • acılaşmak — nsz 1) Tadı bozulmak, acı olmak Yağ acılaştı. 2) Yemlerde genellikle yağ asitlerinin oksidasyonu ve hidroliz sonucu uygun olmayan koku ve tat meydana gelmek 3) mec. Dokunaklı duruma gelmek Sesi gerçekten acılaşmıştı. 4) mec. Konuşma kırıcı, sert… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • harcamak — i 1) Bir iş görmek veya bir şey satın almak için parayı elden çıkarmak, sarf etmek İki maaşımı hastalığına harcadığım talebe, sonbaharla beraber ölmüştü. S. F. Abasıyanık 2) Bir şey yapmak için kullanmak, tüketmek Bu yemek için bir saatimi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»